Bazı kimselerde dervişlerle oturmaktan kaçınıyorlar, onlarla oturmayı tercih et miyorlar. Halbuki Allah-ü Teâlâ, dervişlerin meclislerine daha fazla feyiz ve bereket yağdırır. O meclislerde Hz. Ali (K.V.) himmet eder, yer hazırlayıp manevi minderler döşer. Hz. Hızır (A.S.) da o meclislerde saki olur. Binaenaleyh dervişlerin meclislerinden daha yüksek bir meclis yoktur. Samimiyetle yedi müslüman kemâl-i edeble oturup sohbet etse, o an kalbler birleşir. Bir veli, bir pîr kadar feyiz alırlar. İçlerinden birisi kuvvetli bir rabıta ile mürşide bağlansa, mürşidden aldığı ilâhî feyiz kalblerden masivayı temizler, o, ehli rabıta olan kişiden diğerlerine sirayet eder. Ama ne fayda ki asrımızda gaflet çok ilerlemiştir. Ciddi rabıtaya muvaffak olan çok feyiz alır.
İnsan kaderin muhtelif cilveleriyle karşılaşır bu hayatta. Seksen dört yılını geride bırakmış biri pek çok iyi ve kötü gün bırakmış demektir arkasında. Ama dediğim gibi hepsi geride kaldı. Önümde ise hâlâ sadece Gavs hazretleri ile tanıştığım gün var. Benim istikbalim o tanışma oldu. Denizlerin damlası, çöllerin kumu kadar Allah'a hamdetsem bu tarikat-ı Nakşibendiyye'nin bana verdiği rahmetin bir miskalini ödemem mümkün olmaz. Yine de Allah [celle celâluhû] verdiği nimetler karşısında şükreden kullarının şükrünü artıracağını müjdelediği için Rahîm olan Rabbim'in lutfu inayetine sığınarak sonsuz hamdü senâlar olsun diyorum. Allah'ın rızası sevdiği kullarla birlikte olmaktadır. Bu dünya bitse de Allah'ın rızası ve hoşnutluğuna muhtaç olduğumuz için Rabbimiz bizi ahirette de Gavs-ı Kasrevi hazretleriyle buluştursun ve inşallah bu dünyada olduğu gibi orada da onun elini tutarak Resûlullah Efendimiz'in [sallallahu aleyhi vesellem] huzuruna varalım. Bütün muradımız bu. Bu murat için duanızı temenni ederim.
Bir gün Şeyh Muhammed Arapkendi (K.S.), yörenin tanınmış ulemasından, molla Nuri'ye misafir gelmiş. Ben de ziyarete gitdim. Akşam sohbetinde dediler: Bize gereken şudur. Boyunlarımızı uzatalım, Şeyh Abdülhakim (K.S.)'in manevi mirascısı üzerimize basıp geçsin, çünki Nakşî tarikatının şerefi bugün onlardadır. İtiraz edenler oldu.
Cevaben: O Gavs olmasaydı, mirascısı böyle olmazdı, buyurdu.