Gavs (K.S.) Kâdirî köyündeyken İran'dan bir misafir geldi. Gavs (K.S.)'ımızı görünce koşarak mübarek göğsüne kapanıp yüzünü gözünü sürmeye başladı. Bazı sofiler duruma müdahale etmek istediler. Fakat Gavs (K.S.) Hazretleri müsaade etmedi. Daha sonra sofiler misafire hareketinin sebebini sorduklarında «Görmüş olduğum hal beni böyle davranmaya sevketti.» deyip hadiseyi de şöylece anlattı:
Ben tüccarım.Bir gün Tahran çarşısında aniden bir zat zuhur etti. Göğsünden çıkan bir ağaç dalbudak salarak her tarafa yayıldı. Hayretler içinde ona doğru yürüdüm. Mübarek ellerini vermeyip, sadece: «Ben Türkiye'de falan yerdeyim, oraya gel!» dediler. Sonra da hemen kayboldular. Bunun üzerine Türkiye'ye gelip soruşturdum, burasını tarif ettiler. İşte geldim ve karşımda Tahran çarşısındaki zâtı görünce, ağacın dal budak saldığı mübarek göğsüne sarılmaktan başka aklıma birşey gelmedi.