Bir gün Ğadire gidiyordum. Ana yol ile köy arasında bir dere vardı. Arabayla geçerken tam derenin ortasında kaldım. Ne yapacağımı şaşırdım. Sonra içimden Gavs hazretlerine teveccühen sen bilirsin artık diye yardım talebinde bulundum. Biraz sonra kalabalık amele grubunu taşıyan bir kamyon geldi. Buralardan böyle bir kamyonun geçmesi imkânsızdı. İşçilerin çabasıyla arabayı dereden çıkardık.
Yine başka bir seferde, Gavs'ımızı ziyarete giderken, Silvan ile Diyarbakır arasında arabamda bir arıza oldu. Çaresiz kaldım, arabayı Gavs hazretlerinden himmet isteyip orada bıraktım. Doğruca köye gidip, pazar gününe kadar orada kaldım. Niyetim, Pazartesi günü çarşı açılınca Silvana gitmek ve bir tamirci bulmaktı. Pazartesi günü köyden ayrıldım, yolda bir kamyona rastladım ve kamyona bindim. Şoför şunları söyledi:
- Dün buralarda çok acayip şeyler gördüm. Gece yolun kenarında bir araba gördüm. Arabanın başında iri bir zat elinde asasıyla nöbet tutuyordu. Öyle korktum ki hemen oradan süratle uzaklaştım.