Şimdi bir vakit Kasrik'e bir ağa gelmişti. Sûfilerin cezbesine takılmış bu ağa. Ama bayağı bir bilemiş kendini. Gavs hazretlerine, "Bu cezbe ne biçim iştir? Niye böyle ? Siz bu insanlara ne yapıyorsunuz?" filan diye çıkışıyor. Gavs hazretleri sustu, ona bir şey demedi önce. Adam ısrar etti tabii. "Niye böyle yapıyorsunuz? Siz bu insanlara ne yapıyorsunuz?" diye. Gavsımız yine sustu. Üçüncü de yine sorunca Gavs hazretleri, "Şah-ı Hazne" dedi. "Allah Teâlâ'nın bahşetmiş olduğu salahatiyle insanların kalplerini dünyadan çözüp yaratana bağlıyor."
Gavs hazretleri bu sözü sarfedince o ağa birden cezbeye gelmeye başladı. Yani o sözün içinde Gavs hazretleri ona ne gösterdi bilmiyorum ama geldiğinde cezbeyi sorgulayan adam bir tek cümlede cezbeye geldi.
Tabii o gün yaptığından pişman oldu o arkadaş. Tövbe etti. Gavs hazretlerine intisap etti